Gerçek sevginin özü, sadece iyi günlerde değil, zor zamanlarda da sevdiğimiz insanın yanında olabilmek ve ona destek olmaktır. Bu kısa metin, gerçek sevginin sözlerle değil, eylemlerle ifade edilmesi gerektiğini vurguluyor. Sevgi, fedakarlık ve dayanışma ile güçlenir ve zor zamanlarda ortaya çıkar.

Sevgiyi sözlerle ifade etmek kolaydır; ancak gerçek sevgi, zor zamanlarda ortaya çıkar. Sevdiğimiz insanı sadece iyi günlerinde değil, kötü günlerinde de sevebiliyor muyuz? İşte bu soru, gerçek sevginin ölçüsünü belirler.

Bir insan hastalandığında, yatağa düşüp çaresizce yatarken ona destek olabilmek, onun yanında olup ihtiyaçlarını karşılamak gerçek sevginin göstergesidir. Günün her saati, sevdiğimizin yanında olabilmek ve ona yardım etmek, sevgimizin derinliğini ortaya koyar.

Bir işten çıkarıldığında, parası olmayan ve umutsuzluğa kapılan birine omuz olmak, moral vermek, onu yalnız bırakmamak gerçek sevginin göstergesidir. Zor günlerinde ona eşlik etmek, onunla birlikte çözüm aramak, gerçek sevginin gücünü yansıtır.

Belki de en zor zamanlarda, sağlık sorunlarıyla boğuşurken veya ruhsal olarak zorlandığında, sevdiğimizi yalnız bırakmamak, onun yanında olmak ve desteğimizi hissettirmek gerçek sevginin ne kadar değerli olduğunu gösterir.

Gerçek sevgi, sadece iyi günlerde değil, kötü günlerde de var olmalıdır. Sevdiğimiz insanı kabul etmek, ona destek olmak, onunla birlikte zorlukları aşmak, gerçek sevginin özüdür. Bu yüzden, "seviyorum" demekle değil, eylemlerimizle sevgimizi göstermek önemlidir.

Sonuç olarak, sevdiğimiz insanı zor zamanlarda da sevebiliyorsak, ona destek olabiliyorsak, gerçek sevgiye sahibiz demektir. Çünkü gerçek sevgi, koşulsuzdur, fedakârlık ister ve en zor anlarda bile varlığını hissettirir.

Süreyya TOSYALI