Anneler Günü, sevgi, fedakârlık ve bağlılığın kutlandığı evrensel bir değer taşır. Anneler, hayatın temel taşıdır

       Anneler Günü, yalnızca bir takvim günü değil; kalplerin en derininde, insanlığın ortak hafızasında yer etmiş evrensel bir duygunun kutlamasıdır. Yıl boyunca kutlanan özel günler arasında en derin ve en anlamlı olanı kuşkusuz Anneler Günü’dür. Çünkü bu gün, sadece bir bireye değil; bir sevgi biçimine, bir hayat duruşuna, bir varoluş şekline adanmıştır. Anneler, her şeyin başlangıcıdır. Hayata ilk gözümüzü açtığımızda bizi ilk sarıp sarmalayan, güven duygusunu içimize işleyen, sevgisiyle var eden kişidir annemiz. Bu yüzden annelik, sadece doğurmakla tanımlanamayacak kadar derin ve kapsayıcı bir kimliktir.

Annelik kavramı, tarih boyunca tüm toplumlarda kutsal kabul edilmiştir. Diller, dinler, kültürler farklı olsa da annelik evrensel bir değerdir. Çünkü annelik; içgüdüsel bir bağlılık, sınırsız bir özveri ve tükenmeyen bir sabırdır. Bilim insanları yıllardır annelik duygusunu tanımlamaya çalışıyor; psikoloji, sosyoloji, biyoloji bu konuyu sayfalar dolusu işlemiş olsa da anneliğin duygusal yoğunluğunu ve etkisini tamamen açıklayabilmiş değil. Bir annenin, daha doğmamış bir çocuğa duyduğu sevgi; bir ömür boyu onun iyiliğini, sağlığını, mutluluğunu düşünmesi; her an gözleriyle değil kalbiyle takip etmesi, hiçbir kurama ya da tanıma sığdırılamayacak kadar güçlü bir bağdır.

Annelik, bir kadının yaşamındaki dönüm noktasıdır. Sadece bedensel değil, ruhsal ve zihinsel bir dönüşüm yaşanır. Artık hayat, sadece kendi istekleriyle değil, çocuğunun ihtiyaçlarıyla yön bulur. Uykusuz gecelere, bitmeyen sorulara, korkulara ve endişelere rağmen bir annenin yüzünde sevgi eksik olmaz. Bir annenin gülümsemesi, çocuğu için dünyanın en güvenli limanı haline gelir. Bu nedenle psikolojik gelişim süreçlerinde annenin varlığı ya da yokluğu, bireyin tüm yaşamına yön verecek kadar güçlü bir etkendir. “Anne yoksunluğu” terimi de bu bağlamda oldukça önemlidir. Özellikle erken yaşlarda annesinden uzak kalan ya da annesiz büyüyen çocuklarda ortaya çıkan duygusal boşluk, kimi zaman fiziksel belirtilerle bile kendini gösterebiliyor.

Anne olmak, yalnızca doğurmakla kazanılan bir unvan değildir. Koruyup kollayan, sevgisini esirgemeyen, karşılıksız şefkat gösteren her kadın, gerçek bir annedir. Kimi kadınlar kendi çocuğunu doğurmasa da bir çocuğun hayatına dokunarak, ona güvenli bir dünya sunarak anneliği en derin haliyle yaşayabilir. Çünkü annelik, sevgiyi çoğaltma biçimidir. Karşılıksız vermek, yargılamadan sevmek, sessizce fedakarlıkta bulunmaktır. Bir anne, çocuklarının başarısıyla gururlanır ama düştüklerinde daha çok üzülür. Kendi acısını saklar, evladının gözyaşı için gözyaşı döker.

Anne olmak, bir ömür süren bir yolculuktur. Bir çocuğun ilk adımını sevinç gözyaşlarıyla izlemekten, onun hayal kırıklıklarına ortak olmaya kadar uzanan çok katmanlı bir deneyimdir. Anne, aynı zamanda iyi bir doktor, öğretmen, aşçı, rehber, psikolog, savunucu, dost ve sırdaştır. Günün her saati göreve hazır, hiçbir koşulda şikayet etmeyen bir sevgi kaynağıdır. Annelik sabırdır; aynı soruyu defalarca duysa da her seferinde aynı sevgiyle yanıtlamaktır. Annelik sezgidir; kilometrelerce ötede bile çocuğunun derdini hissedebilmektir.

İster evlat olalım ister anne, annelik duygusu hepimizin hayatında bir yerlerde mevcuttur. Annelerimiz bizim ilk öğretmenlerimiz, ilk aşklarımız, ilk rehberlerimizdir. Onlarsız hayat eksiktir. Onlar bize yalnızca bir beden değil, aynı zamanda yön, güç, umut ve inanç verirler. Annemiz hayattaysa ona her an kıymetini hissettirmek gerekir. Hayatını kaybetmiş olan annelerimiz ise dualarımızda, hatıralarımızda hep bizimle yaşar.

Anneler Günü, yalnızca bir güne sığmayacak kadar büyük bir anlam taşır. Bir çiçekle, bir hediye ile sınırlı kalmamalı bu kutlama. Bir ömür boyunca hak ettikleri saygı ve sevgiyi eksik etmeden, annelerimizin değerini bilerek yaşamalıyız. Onların elleriyle var ettiğini biz gönlümüzle büyütmeliyiz. Çünkü anne olmak; yaşatmak, üretmek, yol göstermek ve her şeye rağmen güçlü kalmaktır. Ve bizler, her şeyden önce annelerimizin dualarında, ellerinde, gözlerinde büyüyen evlatlarız. Bu yüzden bir gün değil, her gün Anneler Günü olmalıdır.

        Başta bu kutsal görevi taşıyan tüm anneler olmak üzere, doğuran, büyüten, kollayan, sahip çıkan her kadının Anneler Günü kutlu olsun.