Modern dünyada cahiliye, geçmişte olduğu gibi sadece okuma yazma bilmemek anlamına gelmiyor. Modern cahiliye, Allah'ı kaale almamak, kapitalist sömürüye boyun eğmek, tüketim çılgınlığına kapılmak ve eğlenceyi medeniyet sanmak olarak da tezahür ediyor.

Câhilin Câhilliği
Modernizm, cehaleti okuma yazma oranı ile ilişkilendirince, modernleşmenin zorunlu kıldığı okuma yazma seferberliği kaçınılmazdı:
Yeni kurulan toplumsal hayatta dışlanmışlıktan kurtulmak ve iş bulma şansını artırmak için pazarlandı aydınlanma çünkü.
Endüstri toplumuna geçişte kentin, iş hayatı ve sosyal yaşamın ezilen parçası, kapitalist sömürünün bekası için üretken aparat olarak eğitileceğini ve ehlileşeceğini bilmediği için pozitivist resmi görüşü referans yaparak uygarlaşacağını zannetti toplumlar!
Kentte adres bulmayı, otobüste güzergâh öğrenmeyi, kırmızı ışıkta durmayı, fabrikada şartel indirmeyi, krediyle borçlanıp konut ve araç almayı;
Modacıların, stilistlerin, dokumacıların böyle giyineceksin emrine uyup tüketici mankeni olmayı;
İş çıkışları barda, hafta sonları maçta, yıl sonları tatilde eğlenmeyi medeniyet, çağdaşlık, modernlik zannetti milletler.
Bu hâlini de ilkel kabileciliğin modern icadı ulusal semboller, sınırlar, değerler, liderler ve mensubiyetlerle yüceltip ilericilik yaptı bilimler!
Çünkü böyle eğitilip öğütülmüştü insan! Başka türlüsünü bilmiyordu…
İlericilik neydi? Geçmiş hep kötü ve değersiz, geride kalan; şimdiyse hep iyi ve değerli, ilerleyip durandı!..
Sordurmadılar kimseye, madem şimdi iyi ve değerliydi, bu nasıl bi şeydi, biz niye mürüvvetini göremiyorduk?
Düşündürtmediler kimselere, kötüyü kötü iyiyi iyi yapanı neden hep siz söyleyip duruyorsunuz, gizlediğiniz bir şey mi var?..
Soramazdı düşünemezdi insanlar, çünkü eğitilip öğütülürken bunları öğretmemişler, akılları tekçiliğe kodlamışlardı!..
Vahiy inzal olalı, dünya hayatı tanıtılalı, milletlerin hayatları anlatılalı, hakikat duyurulalı, cahiliye aşağılanalı 1500 sene olmuştu oysa.
Cahiliyenin Allahı kaale almamak olduğunu hatırlamıyor insan, dolayısıyla hilekârların kurdukları hileli düzenlerle zorbalığın hükümran, ahlâksızlığın ve adaletsizliğin doğal sayıldığını göremiyor daha!
Hüseyin Alan