Ramazan ayında iftardan sonra mide ağrısı çok sık karşılaşılan bir şikâyettir. Bu durumun önüne geçebilmek için sahurda ve iftarda mideyi yormayan hafif besinler tüketilmeli. Yavaş yemek yemek, sahur ve iftar gibi ana öğünler arasında bol su tüketmek mide ağrısının önüne geçebilir.
Ayrıca ara öğünlerde de kuruyemişler, kuru meyvelerle beslenerek bu şikayetler azaltılabilmektedir. İftar için hazırlanan yemeklerin pişirme yöntemleri, beslenme şekilleri ve yemeklerin porsiyonları da iftar sonrası mide ağrısında etkilidir.
İftardan Sonra Mide Ağrısının Önüne Geçmenin Yolları
Ramazan ayında yaşanılabilecek mide problemlerinin önüne geçmek için;
-Ramazan ayı boyunca düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Sahur ve iftar ana öğünleriyle beraber iftardan sonra 1-1,5 saat aralıklarıyla da ara öğünler tüketilmelidir.
-Ramazan ayı boyunca mide problemi yaşamamak ve bu ayı sağlıklı geçirmek için mutlaka sahur yapılmalıdır ve sahurda da kahvaltı öğünü gibi hafif gıdalar (yoğurt, süt, peynir gibi) tüketilmeli, zeytinyağlı ya da kızartma gibi yiyeceklerin tüketilmemesine özen gösterilmelidir.
-İftara başlarken çorba, zeytin, hurma gibi hafif besinlerle başlayıp 10-15 dakika bekledikten sonra salata gibi hafif gıdalarla devam edip ardından vitamin ve mineral bakımından zengin gıdalarla (bulgur pilavı, et, tavuk, makarna, buğday ekmeği gibi) beslenilmelidir.
-İftar saatinde yemek yemeğe hızlı başlanmamalı, yemekte büyük porsiyonlar tüketmek yerine iftardan sonra kısa aralıklarla küçük porsiyonlar tercih edilmelidir. Yemekler yavaş yavaş ve iyice çiğnenmelidir. Böylece hem uzun süre aç kalan mideye birden yüklenilmemiş olur, hazımsızlığı önleyebilirsiniz.
-İftar sonrası mide sağlığı için bir diğer önemli faktör de besinlerin pişirilme şeklidir. İftarda yenilen yemeklerin kızartma ya da kavurma gibi sindirimi zorlayıcı şeklinde pişirilmesi yerine haşlama, ızgara ya da fırında pişirilmesi mide sağlığı açısından önemlidir.
-İftardan sahura kadar süre içinde su tüketimi de aç kalan vücudun kan şekerinin dengelenmesi bakımından önemli rol oynar. Günde ortalama 2 ile 2,5 litre su tüketimi yanında ayran, taze sıkılmış meyve suları da tüketmek faydalı olacaktır.
-İftar sonrası düşen kan şekeri ihtiyacını gidermek için şerbetli ya da yağlı tatlılar yerine güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
-Ramazan ayında beslenme şeklinde düzensizlik yaşanacağı için kabızlık gibi sindirim sistemini etkileyecek durumlardan kaçınmak için iftarda tahıllı gıdalar, sebzeler ya da kepekli ekmekler gibi lifli gıdaların tüketilmesi ve ara öğünlerde de kurutulmuş meyveler, ceviz, badem gibi yemişlerin tüketilmesi önerilmektedir.
-İftar sonrası sindirim sistemine yardımcı olması bakımından, hareketsiz kalınmamalı, yemekten 1-2 saat sonra kısa aralıklarla yürüyüşler yapılması ya da hafif egzersizler yapılması önerilmektedir.
Mide Ağrısını Önlemek İçin Ramazanda Nasıl Beslenilmeli?
Ramazan ayında iftardan sonra mide ağrısı çok sık karşılaşılan bir şikâyettir. Bu durumun önüne geçebilmek için sahurda ve iftarda mideyi yormayan hafif besinler tüketilmeli. Yavaş yemek yemek, sahur ve iftar gibi ana öğünler arasında bol su tüketmek mide ağrısının önüne geçebilir.
Ayrıca ara öğünlerde de kuruyemişler, kuru meyvelerle beslenerek bu şikayetler azaltılabilmektedir. İftar için hazırlanan yemeklerin pişirme yöntemleri, beslenme şekilleri ve yemeklerin porsiyonları da iftar sonrası mide ağrısında etkilidir.
İftardan Sonra Mide Ağrısının Önüne Geçmenin Yolları
Ramazan ayında yaşanılabilecek mide problemlerinin önüne geçmek için;
-Ramazan ayı boyunca düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Sahur ve iftar ana öğünleriyle beraber iftardan sonra 1-1,5 saat aralıklarıyla da ara öğünler tüketilmelidir.
-Ramazan ayı boyunca mide problemi yaşamamak ve bu ayı sağlıklı geçirmek için mutlaka sahur yapılmalıdır ve sahurda da kahvaltı öğünü gibi hafif gıdalar (yoğurt, süt, peynir gibi) tüketilmeli, zeytinyağlı ya da kızartma gibi yiyeceklerin tüketilmemesine özen gösterilmelidir.
-İftara başlarken çorba, zeytin, hurma gibi hafif besinlerle başlayıp 10-15 dakika bekledikten sonra salata gibi hafif gıdalarla devam edip ardından vitamin ve mineral bakımından zengin gıdalarla (bulgur pilavı, et, tavuk, makarna, buğday ekmeği gibi) beslenilmelidir.
-İftar saatinde yemek yemeğe hızlı başlanmamalı, yemekte büyük porsiyonlar tüketmek yerine iftardan sonra kısa aralıklarla küçük porsiyonlar tercih edilmelidir. Yemekler yavaş yavaş ve iyice çiğnenmelidir. Böylece hem uzun süre aç kalan mideye birden yüklenilmemiş olur, hazımsızlığı önleyebilirsiniz.
-İftar sonrası mide sağlığı için bir diğer önemli faktör de besinlerin pişirilme şeklidir. İftarda yenilen yemeklerin kızartma ya da kavurma gibi sindirimi zorlayıcı şeklinde pişirilmesi yerine haşlama, ızgara ya da fırında pişirilmesi mide sağlığı açısından önemlidir.
-İftardan sahura kadar süre içinde su tüketimi de aç kalan vücudun kan şekerinin dengelenmesi bakımından önemli rol oynar. Günde ortalama 2 ile 2,5 litre su tüketimi yanında ayran, taze sıkılmış meyve suları da tüketmek faydalı olacaktır.
-İftar sonrası düşen kan şekeri ihtiyacını gidermek için şerbetli ya da yağlı tatlılar yerine güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
-Ramazan ayında beslenme şeklinde düzensizlik yaşanacağı için kabızlık gibi sindirim sistemini etkileyecek durumlardan kaçınmak için iftarda tahıllı gıdalar, sebzeler ya da kepekli ekmekler gibi lifli gıdaların tüketilmesi ve ara öğünlerde de kurutulmuş meyveler, ceviz, badem gibi yemişlerin tüketilmesi önerilmektedir.
-İftar sonrası sindirim sistemine yardımcı olması bakımından, hareketsiz kalınmamalı, yemekten 1-2 saat sonra kısa aralıklarla yürüyüşler yapılması ya da hafif egzersizler yapılması önerilmektedir.
Mide Ağrısını Önlemek İçin Ramazanda Nasıl Beslenilmeli?
Öncelikle iftarda mutlaka zeytin/hurma ve sıvı gıdalardan çorba ile başlanması önerilmektedir. Ana yemeğe geçmeden önce 10 dakika kadar beklenip öyle ana yemeğe geçilmesi sindirim açısından faydalı olacaktır.
Uzun saatler su tüketilmediğinden sahur, iftar ve iftar sonrası ortalama 2 ile 2,5 litre su tüketimine özen gösterilmelidir. İftardan 1-2 saat sonra yenilen tatlının da sütlü tatlı (sütlaç, güllaç, aşure gibi) olması hem kilo kontrolü hem de daha hafif bir öğün yenmesi bakımından fayda sağlayacaktır.
Sahur öğünü, kahvaltı gibi düşünülmeli. Bu öğünde de hafif besinler tüketilmelidir. Yemeğe başlamadan önce ve yemek bitiminde bol su tüketimi yapılmalıdır. Sahurda yumurta, süt gibi protein bakımından zengin besinler, kefir, yoğurt veya cacık gibi tok tutan hafif besinler ve salata gibi bol yeşillikli gıdaların tüketimi hem mide ağrılarını azaltacak hem de iftara kadar geçen zamanın rahat geçirilmesine yardımcı olacaktır. Sindirim sistemine iyi gelen ve uzun süre tok tutan tam buğdaylı ya da çavdar ekmeği tüketilmesi de fayda sağlar.
