Açlık, insan yaşamında temel bir ihtiyaç olup hem fiziksel hem de duygusal boyutlarda ortaya çıkabilir. Fiziksel açlık, vücudun besin ihtiyacını ifade ederken, duygusal açlık ise genellikle stres, üzüntü veya diğer duygusal tetikleyicilerle ilişkilendirilen yiyecek arzusunu tanımlar. Bu durum, zamanla duygusal yeme davranışına dönüşebilir ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarına yol açarak obezite gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

I-33

Uzman Klinik Psikolog Feriha Kaşifoğlu ve Uzman Diyetisyen Fatoş Nadiroğlu, duygusal ve fiziksel açlığı ayırt etmek ve bu konuda nasıl başa çıkılacağını anlatmak için önemli ipuçları sunuyorlar.

(1)-32

Kaşifoğlu, duygusal açlığı tanımlarken ani gelen yiyecek isteği ve genellikle tatlı gibi yüksek kalorili yiyeceklere olan yönelimi vurguluyor. Bu durumun tetikleyicileri arasında stres, yalnızlık, yetersiz uyku ve medya etkileri gibi faktörler bulunurken, fiziksel açlıkta ise bu tür duygusal tepkiler genellikle yaşanmaz.

I (2)-7

Duygusal yeme davranışını yönetmek için Kaşifoğlu, duygusal tetikleyicileri azaltmak ve alternatif rahatlama yöntemleri kullanmak gerektiğini öneriyor.

Scale 1200-6

Nadiroğlu ise, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenin önemini vurgulayarak, düşük kalorili seçenekleri tercih etmek, yemeği yavaş ve dikkatli bir şekilde yemek gibi pratik önerilerde bulunuyor.

Emotional Eating 73

Planlı öğünler ve günlük aktiviteler, beslenme düzenini düzenleyerek daha sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmada yardımcı olabilir.

(2)-22

Sonuç olarak, her iki uzman da bireylerin duygusal yeme alışkanlıklarını anlamalarını ve sağlıklı yaşam için gerekli adımları atmalarını öneriyor.

I (1)-14

Duygusal açlıkla mücadele etmek, beslenme alışkanlıklarını iyileştirmek ve sağlıklı bir yaşam sürmek için bilinçli tercihler yapmak önem taşımaktadır. Bu şekilde, fiziksel ve duygusal ihtiyaçları dengede tutarak daha sağlıklı bir yaşam sürdürülebilir.