Kanser tedavisinde kullanılan ve "akıllı ilaçlar" olarak bilinen ilaçların yüksek fiyatları, uzun süredir hastalar ve yakınları için büyük bir maddi külfet oluşturuyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödeme listesinde yer almayan bu ilaçlara ancak kişisel imkanlarla ulaşılabiliyor. İlaçların fiyatları, kullanım miktarı ve çeşidine göre 100 bin liradan başlayarak 2 milyon liraya kadar çıkabiliyor. Özellikle immünoterapi temelli tedavilerde bu ilaçların etkinliği büyük önem taşıyor.
Yargı süreçlerinin etkisi ve mağduriyetin boyutu
SGK tarafından karşılanmayan ilaçlar için hastalar genellikle hukuki yollara başvurmak zorunda kalıyor. Ancak bu süreçler hem zaman alıyor hem de hastaların sağlık durumları açısından ciddi riskler taşıyor. Mahkemelerden sonuç almak ortalama iki yıl sürüyor. Bu süre zarfında ilaca erişemeyen hastaların tedavileri sekteye uğruyor. Örneğin, 12 kürlük bir tedavide kullanılan bir akıllı ilacın toplam maliyeti 2,2 milyon liraya kadar ulaşabiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşların sağlık alanında yaşadığı mağduriyetlerin kendisine iletilmesi üzerine konuyu doğrudan gündemine aldı. Erdoğan, “TOGG, İHA, SİHA ve KAAN'ı yapabiliyorsak, kendi akıllı ilaçlarımızı da üretiriz. Bu konuda çok hızlı hareket edelim” diyerek, tüm bakanlıklara çalışmaları başlatmaları yönünde talimat verdi. Erdoğan, özellikle mevcut mağduriyetlerin giderilmesi için acil adımlar atılacağını vurguladı.
İlgili bakanlıkların görevlendirilmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin hızlandırılması adına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a özel olarak görev verdi. Mevcut yasal süreçlerin yeniden düzenlenmesi ve hastaların yargı yoluyla mağdur olmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurumların yerli ilaç üretimi için eş zamanlı çalışmalara başlaması istendi.
Yerli üretim için stratejik planlama
Yerli üretim sürecinde AR-GE yatırımları ön planda olacak. İlaç sektöründe teknolojik altyapının geliştirilmesi, kamu-özel sektör iş birliklerinin artırılması ve yerli kaynakların seferber edilmesi planlanıyor. Erdoğan, bu süreçte hiçbir kaynaktan kaçınılmayacağını ve Türkiye’nin ilaçta dışa bağımlılığını azaltmak için tüm imkanların kullanılacağını belirtti.
Bu adımlar, yalnızca sağlık sektöründe değil, ilaç sanayinde de yerli üretim kapasitesini artırmayı amaçlıyor. Kanser hastalarının yaşadığı maddi ve hukuki sorunların çözümü için atılacak bu adım, Türkiye’de sağlık politikalarının geleceği açısından da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
