DOLAR’IN SICAK TEBESSÜMÜ NE ANLATIYOR? HAZİRAN AYINDA FAİZ POLİTİKASI NASIL ŞEKİLLENECEK?
Ekonomi çevreleri, döviz piyasasında yaşanan son gelişmeleri yakından izlemeye devam ederken, Prof. Dr. Osman Altuğ’un değerlendirmeleri Haziran ayı ekonomik görünümüne dair önemli ipuçları sundu. Özellikle dolar/TL kurunda gözlenen dengeli ancak temkinli yükselişin ardında hangi dinamiklerin yattığı ve bu sürecin Merkez Bankası’nın faiz politikasıyla nasıl ilişkilendirileceği merak konusu.
DOLAR KURU NEDEN SICAK BİR YÜKSELİŞ TRENDİNE GİRDİ?
Haziran ayının ilk haftalarında, dolar kurundaki yatay seyir yerini sınırlı da olsa yukarı yönlü bir eğilime bıraktı. Küresel piyasalarda Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesiyle birlikte dolar endeksinde görülen toparlanma, gelişmekte olan ülke para birimlerine olduğu gibi TL’ye karşı da etkisini hissettirdi.
Türkiye özelinde ise yaz ayları itibarıyla artan turizm gelirleriyle birlikte döviz girişlerinde beklenen artış, kuru aşağı çekici bir unsur olarak değerlendirilse de, iç talepteki canlılık ve enflasyon beklentileri kurun yukarı yönlü potansiyelini destekliyor.
MERKEZ BANKASI HAZİRAN AYINDA FAİZDE NASIL BİR YOL İZLEYECEK?
Ekonomi uzmanı Prof. Dr. Osman Altuğ, Merkez Bankası'nın Haziran ayında politika faizini sabit tutma eğiliminde olabileceğini dile getirdi. Ancak enflasyonla mücadelede kararlılığın sürmesi ve iç talepte istenilen soğumanın henüz tam olarak sağlanamaması durumunda, sınırlı bir faiz artışı da ihtimal dahilinde bulunuyor.
Altuğ’a göre, Merkez Bankası’nın kararlarında, döviz kurunun istikrarı ve yabancı yatırımcı girişlerinin devamlılığı büyük önem arz ediyor. Bu kapsamda, kurdaki ani oynaklıkların önüne geçilmesi için faiz politikasında “ölçülü sıkılaşma” adımlarının gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
OSMAN ALTUĞ’UN ANALİZİ NEYİ GÖSTERİYOR?
Prof. Dr. Osman Altuğ’un değerlendirmelerinde dikkat çeken bir diğer başlık ise Türkiye’nin iç tasarruf düzeylerinin yetersizliği oldu. Altuğ, TL cinsinden tasarrufların artırılmasının önemine işaret ederek, döviz talebinin temelinde yatan psikolojik ve ekonomik nedenlerin iyi analiz edilmesi gerektiğini belirtti.
Ekonomik verilerin seyrine göre Temmuz ve Ağustos aylarında para politikasında yeni ayarlamaların gündeme gelebileceği değerlendirilirken, Haziran ayında Merkez Bankası'nın “bekle-gör” politikasını sürdürebileceği öngörülüyor.
Dolar kurundaki “sıcak tebessüm” olarak nitelendirilen hareketlilik, piyasalara geçici bir iyimserlik sinyali verse de, kalıcı istikrar için yapısal reformlara ve güven artırıcı adımlara duyulan ihtiyaç sürüyor.
