Osmaniye'nin kayıp yeşilini anlatan bu yazılar ve şiirler, bize geçmişin değerini hatırlatıyor. Doğayla uyum içinde yaşamanın ve şehrin yeşil dokusunu korumak için çalışmanın önemini vurguluyor. Gelecek nesiller için daha güzel bir Osmaniye inşa etmek için hepimize görev düşüyor.

Karaçay'ın ak köpüklü suları, son otuz kırk yıl hâriç, Osmaniye'nin bütün bahçelerini sulardı. Eskiden topraktandı şehrin arkları; kenarlarında mis kokulu yarpuzlar açar, odun ateşinde pişen toğgaya ayrı bir lezzet katardı...
Dağılırdı şehrin her yanına bedeni saran damarlar gibi arklar; akan sular toprağa kan olur, can olur, dallarda dizi dizi sarkan rengârenk meyvelere dönüşürdü...
Fışkırırdı bereketli topraklardan
portakallar, limonlar, mandalinalar;
incirler, üzümler, erikler, narlar;
çınarlar, dutlar, uzun kavaklar;
rengâhenk yapraklarıyla umum ağaçlar...
Yeşil; Osmaniye'ye sıfat olurdu !...
Arkların meyve bahçelerine ayrılan tumakları olurdu. Omuzlarında kürekleri, kara naylon çizmeleriyle sakalar arklar boyunca gün boyu dolanır, tumaklardan meyve bahçelerine su verirdi. Su tutabilsin diye dipleri bellenmiş portakallar çuval çuval meyve döker, kış için yataklık saklanırdı. Nar, incir, dut gibi meyveler o kadar bol olurdu ki, sahibine bile sorulmadan koparılır yenirdi. Çağla çekirdeğinden düdük, nar ve pellempüs (kara mürver) çubuklarından patlangaç yapılır, dardağanın meyveleri patlangaca mühimmat olurdu. Mahallede koyun, keçi otlatmak ayıplanmazdı. Kırkılan malın yünüyle kirmende ip eğirilir, o iplerle sırt baş yapılır, keçi kılından kilim dokunurdu...
Talip Işık
*"Unutmayalım, arkta çimmek de ayrı bir zevkti !" /Kürdünoğlu Soner
Kelimeler:
ark: toprak su kanalı.
rengâhenk: aynı rengin çeşitli tonlarının uyumlu birlikteliği; uyumlu renkli.
umum: genel, bütün, tüm.
tumak: bahçelere su vermeyi sağlayan savak.
patlangaç: ağaç dalından yapılmış, çitlembik, dardağan, minik ham portakal ve benzeri sert taneli yemişleri tabanca gibi bir ses çıkararak ileri doğru fırlatan, pistonlu bir çocuk oyuncağı.
mühimmat: savaş gereçleri, cephane.
kirmen: eğirmen veya eğirmeç; yün, keten, kenevir, pamuk gibi lifli hammaddeleri büküp ip yapmaya (eğirmeye) yarayan bir ucu çengelli tahta araçlara verilen ad.
sırt baş: giysi.
çimmek: yıkanmak.
yazan: Gültekin Yılmaz  Talip Işık