MENZİL VE İSMAİLAĞA DİYANET ÜZERİNDEN HANGİ AMACI GÜDÜYOR?

Son günlerde kamuoyunun gündemine oturan Kur’an mealleri üzerindeki denetim tartışmaları, Türkiye’de din-devlet ilişkileri ekseninde yeni bir kırılma noktasına işaret ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’na, “İslam’ın temel esaslarına aykırı” olduğu iddiasıyla Kur’an meallerini denetleme, toplatma ve imha etme yetkisi veren yasa teklifi, henüz yasalaşmadan uygulanmaya başladı. Bu durum, sadece hukuki tartışmaları değil; aynı zamanda dinî gruplar arası güç mücadelesini de gözler önüne seriyor.

Diyanet In Cuma Hutbesine Tepki

KİMLER, DİYANET ÜZERİNDEN ETKİ ALANI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR?

İddialara göre, Türkiye’de geniş kitlelere hitap eden iki büyük cemaat, Menzil ve İsmailağa, son dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı üzerindeki etkilerini artırarak Kur’an mealleri ve dinî yayınlar üzerinde denetim mekanizmasını şekillendirmeye çalışıyor. Bu iki yapının, Diyanet’in çeşitli birimlerinde etkin pozisyonlara sahip olduğu ve karar alma süreçlerinde belirleyici olduğu yönünde kulis bilgileri gündemde.

Bu bağlamda, İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün Kur’an meali için yapılan bandrol başvurusunun, Diyanet incelemesi olmadan reddedilmesi; yalnızca bürokratik bir engel değil, aynı zamanda belli bir dinî anlayışın dışında kalan görüşlerin sistematik biçimde dışlanmasına yönelik bir hamle olarak yorumlanıyor.

Ilahiyatcilardan Diyanete Tepki

KUR’AN MEALLERİ NEDEN HEDEFTE?

Kur’an mealleri, farklı akademik disiplinlerden gelen ilahiyatçıların, metni kendi yöntemleriyle açıklamaya çalıştığı çalışmalardır. Bu mealler, dinî çoğulculuğun ve fikir özgürlüğünün en görünür araçlarından biridir. Ancak son dönemde, sadece Diyanet’in onayladığı anlayışlara uygun meallerin basımına izin verilmesi, farklı yorumların ortadan kaldırılması tehlikesini de beraberinde getiriyor.

Söz konusu denetim süreci, yalnızca teknik bir sansür değil; aynı zamanda farklı mezhep ve yorumların dışlanmasına zemin hazırlayan bir ideolojik tasfiyeye dönüşebilir. Mevcut uygulamalar, ileride bazı meallerin tamamen yasaklanması, yargı kararı olmadan toplatılması gibi ağır sonuçlar doğurabilir.

2025 05 27 Diyanet Kanun Teklifi

YENİ DÖNEMİN DİN SİYASETİ NASIL ŞEKİLLENİYOR?

Bu gelişmeler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tarafsız bir kamu kurumu olmaktan çıkarak belli tarikat ve cemaatlerin etkisi altına girdiği yönündeki endişeleri artırıyor. Diyanet’in dinî yayınlar üzerindeki artan kontrolü, farklı yorumlara sahip ilahiyatçıların dışlanmasına yol açarken, kamu kaynakları üzerinden belli gruplara alan açılması riskini barındırıyor.

KABİNE  TOPLANIYOR: Beştepe’de Yeni Haftaya Stratejik Başlangıç: Kabine Masasında Neler Var?
KABİNE TOPLANIYOR: Beştepe’de Yeni Haftaya Stratejik Başlangıç: Kabine Masasında Neler Var?
İçeriği Görüntüle

I (2)-194

Bu bağlamda, sadece ifade özgürlüğü değil; aynı zamanda dini alanın tüm aktörleri için eşit temsil ve erişim hakkı da tehdit altında bulunuyor. Tartışmaların merkezinde yer alan mesele artık sadece mealler değil, Kur’an’ın nasıl anlaşılacağına kimin karar vereceği sorusu olarak öne çıkıyor.

Kaynak: Kınık Haber Merkezi