İSTANBUL’DA BAŞSAVCILIK TALİMAT VERDİ
İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Can Holding’e yönelik geniş çaplı operasyon düzenlendi. Savcılığın talimatıyla harekete geçen ekipler, holdingin üst düzey yöneticilerinden Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında bulunduğu toplam 10 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı.
Operasyon çerçevesinde, medya sektöründe faaliyet gösteren Show TV ve Habertürk’ün de bulunduğu holding bünyesindeki 121 şirkete el konuldu.
İSTANBUL’DA HABERTÜRK VE SHOW TV BİNASI ARANDI
Jandarma ve mali suçlarla mücadele birimlerinin koordineli çalışmasıyla, holdingin İstanbul’daki merkez binasında arama yapıldı. Habertürk, Show TV ve Bloomberg’in bulunduğu yapıda ekiplerin detaylı incelemelerini sürdürdüğü öğrenildi. Operasyon, Türkiye’nin medya ve finans dünyasında büyük yankı uyandırdı.
İSTANBUL’DA SUÇLAMALAR NETLEŞTİ
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre şüphelilere yöneltilen suçlamalar “suç örgütü kurmak”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kaçakçılık” ve “kara para aklama” olarak belirlendi.
Başsavcılık, Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğunu, bu örgüt aracılığıyla vergi kaçakçılığı, sahte belge düzenleme, kaynağı belirsiz para girişleri ve bu gelirlerin aklanmasına yönelik çok yönlü eylemlerin gerçekleştirildiğini açıkladı.
İSTANBUL’DA MASAK RAPORLARI BELİRLEYİCİ OLDU
Soruşturmanın temel dayanak noktalarından birini Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları oluşturdu. MASAK’ın yanı sıra mali denetim birimlerinin hazırladığı inceleme raporlarında; holding bünyesinde kaynağı belirsiz büyük meblağlarda para girişlerinin yapıldığı, bu paraların şirketler arasında aktarılıp izlerinin gizlenmeye çalışıldığı ve sahte belgeler aracılığıyla vergi yükümlülüklerinin azaltıldığı tespit edildi.
Rapora göre holdingin liderliğini üstlenen Kemal Can ve Mehmet Şakir Can’ın, aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurarak denetim mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetimlerde sık sık değişiklik yaparak sorumlulukları örgüt üyeleri arasında dağıttığı belirlendi.
İSTANBUL’DA VARLIK BARIŞI İDDİALARI GÜNDEME GELDİ
Soruşturmada öne çıkan önemli bir detay ise Varlık Barışı Kanunu’nun suistimal edilmesi oldu. Başsavcılığın açıklamasında, ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde sermaye artırımı yapıldığı, bu artırımların kaynağı olarak “ortaklara borçlar” hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.
7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu kapsamında şirkete yatırılan bu tutarların, aslında suçtan elde edilen gelirlerin sisteme dahil edilmesi ve aklanması amacıyla kullanıldığı ifade edildi.
İSTANBUL’DA EL KONULAN ŞİRKETLERİN MALVARLIĞI TMSF’YE DEVREDİLDİ
Operasyon kapsamında 121 şirketin tüm malvarlığına el konuldu. Bu şirketlerin yönetimi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) kayyım olarak devredildi. Ayrıca gözaltına alınan 10 şüphelinin sorgulama işlemleri sürerken, soruşturmanın kapsamının daha da genişletileceği bildirildi.
Başsavcılık, suç örgütünün eğitim, medya, enerji ve finans gibi stratejik sektörlerde şirket alımları ve yatırımlar yaparak suç gelirlerini sisteme sokmaya çalıştığını, bu yöntemle hem ekonomik güç kazandığını hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet elde etmeye çalıştığını kaydetti.
İSTANBUL’DA KAMUOYU İÇİN ŞEFFAF SÜREÇ YÜRÜTÜLECEK
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın kamu düzenini, mali sistemi ve vergi adaletini zedeleyen eylemlerle mücadele amacıyla başlatıldığını belirterek, tüm sürecin MASAK raporları ve toplanan deliller ışığında titizlikle yürütüleceğini açıkladı.