TCMB FAİZ İNDİRİMİNE YÖNELİK SİNYAL Mİ VERDİ?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 19 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 46 seviyesinde sabit tuttu. Gecelik borç verme faizi yüzde 49, borçlanma faizi ise yüzde 44,5 olarak korunurken, karar metninde fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikasının sürdürüleceği vurgulandı.
YABANCI KURUMLAR FAİZ İNDİRİMİ BEKLİYOR MU?
Kararın ardından uluslararası finans kuruluşlarından dikkat çeken değerlendirmeler geldi. Londra merkezli Capital Economics, TCMB’nin temmuz ayında faiz indirimine başlayabileceğini öne sürdü. Kurumun kıdemli ekonomisti William Jackson, son enflasyon verilerinin cesaret verici olduğunu belirterek, yıl sonuna kadar politika faizinin yüzde 38 seviyesine kadar gerileyebileceğini ifade etti.
Benzer şekilde ING Bank da yayımladığı analizde, TCMB’nin ileriye dönük yönlendirmelerinde sıkılaştırma eğiliminden uzaklaştığını ve temmuz ayında faiz indirimi için kapıyı araladığını belirtti. Banka, nisan ayında reel faiz oranlarının tarihsel olarak yüksek seviyelere ulaştığını, ancak son ekonomik verilerin politika gevşemesi için alan yarattığını vurguladı.
FAİZ İNDİRİMİNE ZEMİN HAZIRLAYAN FAKTÖRLER NELER?
ING’nin değerlendirmesinde, enflasyon beklentilerindeki iyileşme, ikinci çeyrekte ekonomik yavaşlama sinyalleri, yabancı sermaye girişlerinin yeniden başlaması ve yerleşiklerin döviz talebindeki azalma gibi unsurların TCMB’nin rezerv pozisyonunu desteklediği belirtildi. Bu gelişmelerin, faiz indirimi için uygun bir zemin oluşturduğu ifade edildi.
Banka, temmuz ayında 350 baz puanlık bir indirimle politika faizinin yüzde 42,50 seviyesine çekilebileceğini öngörüyor. Anket katılımcılarının ise 300 baz puanlık bir indirimle yüzde 43 seviyesini beklediği kaydedildi. Ancak mevcut jeopolitik risklerin, TCMB’nin temkinli duruşunu sürdüreceği ve faiz indirimine daha küçük adımlarla başlayabileceği de değerlendirildi.
PİYASALARIN TEPKİSİ NASIL OLDU?
TCMB’nin faiz oranlarını sabit tutma kararı sonrasında Türk lirasında sınırlı bir hareketlilik gözlemlendi. Dolar karşısında zayıf seyrini sürdüren TL, kararın ardından belirgin bir tepki vermedi. Piyasalarda gözler şimdi 24 Temmuz’da yapılacak bir sonraki PPK toplantısına çevrilmiş durumda. Uzmanlar, bu toplantının faiz politikasında yön değişimi açısından kritik bir eşik olabileceğini belirtiyor.