Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde yürütülen arama-tarama faaliyetleri sırasında metan gazına maruz kalan dört askerin daha şehit olduğunu, toplam şehit sayısının 12’ye yükseldiğini duyurdu. 6 Temmuz 2025 tarihinde yaşanan olayla ilgili olarak yapılan resmi açıklamada, olayın 852 Rakımlı Tepe’de, terörist unsurlar tarafından önceden kullanılmış bir mağarada meydana geldiği bildirildi.
MSB tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 852 Rakımlı Tepe’de bölücü terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir mağarada icra edilen arama-tarama faaliyeti sırasında metan gazından etkilenen dört kahraman silah arkadaşımız daha şehit olmuş, şehit olan personel sayısı on ikiye yükselmiştir.”
BAKAN YAŞAR GÜLER BÖLGEYE GİTTİ
Yaşanan acı olayın ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesiyle birlikte bölgeye giderek hem incelemelerde bulundu hem de şehitler için düzenlenecek törenlere katılmak üzere harekete geçti. Bakanlık açıklamasında, “Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, etkilenenlere de acil şifalar dileriz” ifadeleri yer aldı.
ŞEHİT ASKERLERİN KİMLİKLERİ AÇIKLANDI
MSB, daha önce metan gazı nedeniyle şehit olan sekiz askerin kimliklerini de kamuoyu ile paylaştı. Şehit olan askerler: İstihbarat Üsteğmen Ege Akar, İstihbarat Uzman Çavuş Ümit Üzüm, Astsubay Kıdemli Çavuş Abdurrahman Akdoğan, Piyade Sözleşmeli Erler Özkan Özkanlı, Mahsun Yeşildemir, Ahmet Kuşak, Celattin Uyanık ve Ahmet Gültekin olarak açıklandı. Sonraki dört şehidin kimliklerinin ise önümüzdeki saatlerde kamuoyuna duyurulması bekleniyor.
UZMANLARDAN METAN GAZI UYARISI
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah Fişne, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede metan gazının renksiz, kokusuz, tatsız ve hissedilemez bir gaz olduğunu vurguladı. Fişne, “Metan gazı zehirli bir gaz değildir. Ancak ortamda oksijen oranı azaldığı için solunum yolu ile vücuda girdiğinde boğulmaya neden olur. Bu tür durumlarda ölçüm cihazları hayati önemdedir” dedi.
Prof. Dr. Fişne, metan gazının çoğunlukla organik kökenli kayaçlardan oluştuğunu belirterek mağaradaki gazın, organik maddelerin çürümesi ya da belirli kayaç yapılarından kaynaklı olarak birikmiş olabileceğini kaydetti.
Facianın ardından mağara içindeki gaz ölçüm sistemlerinin etkinliği ve askerlerin korunma prosedürleri yeniden gündeme geldi.