Dezenformasyonla Mücadele Başkanlığı (DMM), kamuoyunda gündeme gelen “yargının yalnızca muhalefet partili belediye başkanlarını hedef aldığı” yönündeki iddialarla ilgili yazılı açıklamada bulundu. Başkanlık, bu tür söylemlerin gerçeği yansıtmadığını ve manipülasyon içerdiğini vurguladı.
YARGI VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HAKKINDAKİ İDDİALAR YALANLANDI
DMM tarafından yapılan açıklamada, “Türk yargısının yalnızca muhalefet partilerine mensup belediye başkanlarını hedef aldığı ve İçişleri Bakanlığı’nın sadece CHP’li ya da muhalefet belediye başkanlarına soruşturma izni verdiği yönündeki iddialar tamamen gerçek dışıdır” denildi.
Açıklamada, söz konusu iddiaların kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, yargı süreçlerinin ve soruşturmaların tamamen hukuki zeminde, tarafsız biçimde yürütüldüğü ifade edildi.
AK PARTİLİ BELEDİYE BAŞKANLARINA YÖNELİK SORUŞTURMALAR HATIRLATILDI
Açıklamada, AK Parti’ye mensup belediye başkanlarının da çeşitli suçlamalarla yargı önüne çıktığı hatırlatıldı. Bu suçlamalar arasında yolsuzluk, rüşvet, zimmet, ihaleye fesat karıştırma ve FETÖ üyeliği gibi ağır suçların bulunduğu belirtildi.
DMM, “İçişleri Bakanlığı çok sayıda AK Partili belediye başkanı için de soruşturma izni vermiştir” ifadelerine yer vererek, adli süreçlerin partiler üstü bir anlayışla yürütüldüğünü bildirdi.
2024 YILINDA VERİLEN SORUŞTURMA İZİNLERİNİN PARTİLERE GÖRE DAĞILIMI AÇIKLANDI
2024 yılına ait güncel verilere de açıklamada yer verildi. Buna göre, İçişleri Bakanlığı tarafından belediye başkanları hakkında verilen 176 soruşturma izninin siyasi parti dağılımı şu şekilde açıklandı:
-
AK Parti: 59
-
CHP: 58
-
MHP: 21
-
İYİ Parti: 7
-
HDP: 10
Veriler ışığında, soruşturma izinlerinin herhangi bir siyasi ayrım gözetmeksizin verildiği belirtildi. Açıklamada, bu rakamların yargı sürecinin eşitlik ve tarafsızlık ilkesi çerçevesinde işlediğini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı.
KAMUOYUNA UYARI: MANİPÜLATİF İDDİALARA İTİBAR EDİLMEMELİ
Dezenformasyonla Mücadele Başkanlığı açıklamasının sonunda, kamuoyunun yanıltıcı ve belgelenmemiş bilgilere karşı dikkatli olması gerektiğine dikkat çekti. Gerçeğe dayanmayan söylemlerin sosyal medya ve bazı haber kaynaklarında kasıtlı biçimde yayılmasının, toplumda güven zedelenmesine neden olduğu ifade edildi.