Terör örgütü PKK'nın fesih açıklaması ne anlama geliyor?
PKK'nın kendisini feshettiğini ve silahlı mücadeleyi sonlandırdığını açıklamasının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan sert bir tepki geldi. Terör örgütünün açıklamasında özellikle Lozan Anlaşması'na yönelik kullanılan ifadeler, büyük bir tepkiyle karşılandı. Yavaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan Lozan Anlaşması’nın tartışma konusu yapılamayacağını vurguladı. Yavaş, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, terör örgütü ile herhangi bir pazarlık yapılmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.
Mansur Yavaş'tan Lozan Anlaşması'na net tepki
PKK'nın açıklamasında, Lozan Anlaşması ile ilgili kullanılan ifadeler, özellikle Türkiye'nin geçmişine ve milli birlikteliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirildi. Yavaş, yaptığı açıklamada, "Lozan Anlaşması, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kazanılan bir vatanın tapusudur. Bu topraklarda bir arada yaşamanın teminatıdır. Hiçbir şartta, hiçbir koşulda bu gerçek tartışma konusu yapılamaz" diyerek, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık mücadelesi ve ulusal birliğine yapılan her türlü saldırıyı reddetti.
Türkiye’nin kararlı mücadelesi sonucunda hangi aşamaya gelindi?
Yavaş, Türkiye’nin teröre karşı uzun yıllardır kararlı bir mücadele verdiğini belirtti ve bu mücadelenin sonunda PKK’nın silah bırakma ve fesih kararı almasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Ancak, Yavaş, bu sürecin herhangi bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini ve halkının güvenliğini zedeleyecek bir noktaya taşınmaması gerektiğini vurguladı. “Terörsüz Türkiye hepimizin özlemi ve hedefidir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını rahatsız edecek, onları üzecek hiçbir taviz verilmemelidir" ifadeleriyle, süreç boyunca dikkat edilmesi gereken hassasiyetleri sıraladı.
Lozan Anlaşması ve Türk milletinin şehitlere olan borcu
Yavaş’ın açıklamalarında, ülkenin teröre karşı verdiği mücadelenin, büyük bir bedelle gerçekleştiği ve binlerce şehidin ruhlarının bu süreçte unutulmaması gerektiği de yer aldı. Mansur Yavaş, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu süreçte şeffaflıkla, hukuka ve anayasal düzene bağlı kalarak hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, yapılacak her türlü düzenlemenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması gerektiğini belirten Yavaş, halkın söz hakkını teslim etmek adına gerekirse referandum yolunun da tercih edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu süreci nasıl yürütmeli?
Mansur Yavaş, açıklamasında, terör örgütü ile herhangi bir pazarlık yapılmaması gerektiğini tekrar belirtti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kararlılığını bozmadan, anayasa çerçevesinde bu süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi gerektiğini vurguladı. Bu süreçte en büyük yetki ve iradenin, milletin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olması gerektiğini ifade eden Yavaş, toplumsal birliğin ve huzurun sağlanması adına bu süreçte halkın doğrudan karar verme hakkının korunması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin ulusal birliği ve güvenliği için hangi adımlar atılmalı?
Mansur Yavaş’ın açıklamaları, PKK’nın fesih açıklamasının ve özellikle Lozan Anlaşması’na yönelik yapılan saldırıların, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli bütünlüğüne ve halkın güvenliğine ne denli zarar verebileceğini gözler önüne seriyor. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bu tür tehditler, sadece devletin değil, tüm vatandaşların ortak sorumluluğudur. Bu süreçte, ulusal değerlerin korunması ve şehitlerin emanetinin savunulması adına her adımın dikkatle atılması gerekmektedir.