İstanbul Ümraniye'de seyir halindeki bir şehirlerarası yolcu otobüsünün motor kısmında çıkan yangın, büyük bir paniğe neden oldu. Şoförün soğukkanlılığı sayesinde yolcular hızla tahliye edilirken, alevler otobüsü kısa sürede sardı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangın sonucunda otobüs kullanılamaz hale geldi. Yaşananlar, otobüste bulunan yolcuların büyük bir şans eseri yara almadan kurtulduğunu ortaya koydu.
İSTANBUL'DA YANAN OTOBÜS: DEHŞET VERİCİ ANLAR YAŞANDI
Yangın, saat 21:30 sıralarında Ümraniye'nin Şerifali Mahallesi Alptekin Caddesi üzerinde, yolcu almak için duran 34 MAZ 141 plakalı şehirlerarası yolcu otobüsünde meydana geldi. Otobüsün motor kısmından duman çıktığını fark eden şoför, hemen harekete geçti. Hızlı bir şekilde yolcuları tahliye eden şoför, olası bir faciayı önledi. Ancak bu sırada alevler büyüyerek otobüsün arka kısmına yayıldı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, alev alev yanan otobüse müdahale ederek yangını kontrol altına aldı.
YOLCULAR YAŞADIKLARINI ANLATIYOR
Otobüste bulunan yolcular, yaşadıkları korku dolu anları gazetecilere anlattı. Yolcu Turgay Kirişçi, otobüsten iki kez koku geldiğini ancak bunu başka araçların balata kokusu sandıklarını belirtti. Kirişçi, "Şoför bir iki kez marşa bastı ama otobüs çalışmadı. Sonra bir daha zorlayınca hemen yangın tüpü istediler. Arkadan duman çıkmaya başladı. Sonra hepimiz telaşla aşağı indik. Tek dua ettiğimiz konu, yedek şoför uyuyormuş. Son anda uyandırmışlar. Verilmiş sadakamız varmış. Şimdi burada mağdur olduk" şeklinde konuştu.
Bir diğer yolcu olan Murat Karslı ise, yolcu almak için durdukları sırada arkadan koku geldiğini ve yangın tüpü aradıklarını ancak bulamadıklarını söyledi. Karslı, "Yolcu almak için durduk. Arkadan koku gelmeye başladı. Arkadaki yolcular 'Yangın var' diye söyledi. Araçtan indik. Hemen yangın tüpü aradık. Yangın tüpü bulamadık. Millet sağa sola koşmaya başladı. Yedek şoförü de içerde unutmuşlar. Çok şükür kimseye bir şey olmadı, ama panik yaşadık" ifadelerini kullandı.
Yolculardan Sami Sıraç Oruç ise, otobüsün arka tarafında oturduğunu ve annesine su vermek için kalktığında yerden duman çıktığını gördüğünü anlattı. Oruç, "İlk başta toz sandım. Suyu aldım, arka tarafa giderken dumanları gördüm. Hemen söyledim. Sonra kapıları açtılar, indik. Sonra alevler yavaş yavaş büyüdü" dedi.