Bu şiir, dünya hayatının geçici ve boşluğunu vurgulayan bir felsefi bakış açısını yansıtıyor. İnsanın dünyaya gelişinden ölümüne kadar olan süreci, dünyanın geçici ve değersiz olduğu fikriyle ele alıyor. Şair, maddi zevklerin ve dünya malının geçici olduğunu, gerçek mutluluğun ve anlamın başka yerlerde aranması gerektiğini anlatıyor. Hayatın özüne, insanın varoluş amacına ve dünya hayatının anlamına dair derin düşünceler içeriyor.

           

                  İKİ TAŞTAN İBARET

            Boşa mağrurlanma sen insanoğlu
            Cismin iki damla yaştan ibaret
            Dünyaya aldanıp şaşırma yolu
            Bu dünyanın sonu boştan ibaret

         ***      ***    ***     

            En sonu figandır ne kadar gülsen

            Menzile varırsın haddini bilsen

            Zaloğlu Rüstem’in denginde olsan

            Uçup giden bir gün kuştan ibaret

          ***      ***    ***     

            İster çuha giysen ister ki şalı

            İster kaymak yesen ister ki balı

            Hep senin olsa dünyanın malı

            Gelip geçicidir düşten ibaret

          ***      ***    ***     

            İster ömür sürsen yıllarca sene

            Akıbet aslına dönersin yine

            Zevki ızdırabı değmez bir güne

            Dört yanına bir bakıştan ibaret

            ***      ***    ***     

            Düşün bu dünyaya ne için geldin

            Nerede eğlendin nerede kaldın

            Ne zaman yaşadın ne zaman öldün

            Çünkü hayat bir savaştan ibaret

            ***      ***    ***     

            Abdulvahap ister ulu han olsan

            İster yaşlı ister bir civan olsan

            Dünyaya hükmeden kahraman olsan

              Akıbetin iki taştan ibaret