Gurbet çöldür sevene gurbet zuldür gidene Gurbet acısı vurur dile gurbet dikendir güle; Gurbet zindan yusuflar yanar pişer Bizede yazmak düşer.

ŞİİR ZAMANI

Kaç bahar kaç yaz bitti yardan sıladan ayrı
Can ayrı canan ayrı saymdım kaç yıl yandı
Kaç takvim yaprk döktü sabır tükendi gayrı
Mesafeler  katlandı   yürüdükçe  yol  yandı
Hasretin şulesinden gurbette kaç gül yandı

Bozuldu  dost  iklimi   bülbül  güle  vefasız
Kaç sevda yarım kaldı  kaç ayrılık vedasız
Kaç yürekte kıyamet koptu sessiz sedasız
Dillerde düğüm düğüm kaç feryat sıralandı
Sükutu  hayalinden  lal oldu  kaç  dil  yandı

Kaç  gece  buza  kesti  gurbetin  ayazında
Kaç  gül  sarardı soldu umudun beyazında
Kalpten mızrba hasret düşer gönül saznda
Vurdukça  acı  acı   kaç  hasret  yankılandı
Gönül arzu halinden  tutuştu  kaç tel yandı   

Kurudu   gönül  gözü  gülün   ahu   zarında
Kaç  gül toprağa  düştü daha ilk baharında
Kaç  yürek  nasır  tuttu  sabrın  sınırlarında
Umudun    çığlıkları   çıkıp   arşa   dayandı
Semaya  kederinden  açılan  kaç  el  yandı

Şu hasret  ikliminde  kaç gönül  zûle  düştü
Baharlar   öfke   kustu  bedeli   güle   düştü
Zindanda  kaç  yusufun  payına  çile  düştü
Giden   yandı  kalana   binbir   gaile   düştü
Umutlar   serap   oldu   kan  kızıla  boyandı
Vuslatı göremeden  gül yüzlü kaç kul yandı.
 
ALİ BESNEK

Vuslat serap gurbet çöl kan kızıla boyandı
Mecnun yandı peşinden araft kaç kul yandı.